BU KÖŞE YAZIM BEĞENİLİR
Bugün biraz şehir yöneticilerini değerlendirelim. Bakalım şehrimiz ne durumda, insanımız memnun mu?
Şimdi önce Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı’dan başlayalım. Saygılı görevde olduğu 8 yılda yaptığı çalışmalarla, halkın gönlünde taht kurmaya devam ediyor. 8 yıl gibi kısacık bir zaman zarfında kendinden önce ki 74 yıllık belediyecilik döneminde yapılmayan tüm hizmetleri yapan Saygılı, Kırıkkale’yi marka bir şehir haline getirmeyi başardı. Kırıkkale herkesin de kabul ettiği gibi örnek bir şehir oldu. Diğer belediye başkanları ilimizi sık sık ziyaret ederek yapılan çalışmaları kendi şehirlerine uygulamak için çaba sarfediyorlar. Sürekli halkın içinde olması artı bir kazanım. Bu şehirde şunu görüyorum belediye çalışmalarından şikayet eden insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Onlarda menfaatleri karşılanmayan, beklentileri olmayan azınlık bir güruh. Saygılı’yı eleştirmek vicdansızlıktır, haksızlıktır, vefasızlıktır. Kendisinden bir on yıl daha belediyle başkanımız olmasını istiyoruz.
İktidarın il başkanı Mustafa Kaplan’ı göreve geldiği andan itibaren takdirle izliyorum. Partide küskün, kırgın kimseyi bırakmadı. Üye sayısını ikiye katladı. Kaplan’ın herkese kucak açan yapısı muhalefet partilerini bile kıskandırıyor. Kurduğu dengeli yönetim ve Kaplan’ın bu yönetim üzerinde ki hakimiyeti net bir şekilde görülüyor. Kaplan’ı ilk seçimde milletvekili adayı olarak görürsek şaşırmayalım. İl başkanlığında ki başarısı ile bunu fazlasıyla hakediyor.
Milletvekillerine gelince; Ramazan Can her zaman ki gibi şehirden hiç ayrılmıyor. Meclis çalışmalarından arta kalan vaktini Kırıkkale merkez sokak ve caddelerinde geçirerek sıkmadık el çalmadık kapı bırakmıyor. Yalnız birazda merkezden ayrılırsa daha iyi olur gibi geliyor. İnşallah birkaç dönem daha şehrimizin milletvekilliğini yapıp öyle görevi gençlere bırakır.
MHP’li Halil Öztürk de iyi ki Kırıkkale Milletvekili. Öztürk bizim için büyük bir şans. Partisi iktidarda olmamasına rağmen, şehrin tüm sorunlarını çözen, Kırıkkale’ye devlet yatırımlarının ardı ardına gelmesinde büyük pay sahibi olan bir isim. Sayesinde Kırıkkalede ki tüm bürokratlar Kırıkkalelilerden atanıyor. Partili partisiz herkesin telefonuna bakıyor. Parti içerisinde herkesle çok uyum içerisinde çalışıyor. Yeni dönemde tekrar milletvekilimiz olmasını büyük bir heyecanla bekliyoruz.
CHP Milletvekili Ahmet Önal’a biraz kızgınım. Çok fazla mecliste kalıyor. Biraz Kırıkkale halkının içerisinde olması gerekir. Şehirden uzak olmasına karşılık, şehre yapılan yatırımlarda muhalefet anlayışını bir kenara bırakıp tam destek vermesi güzel.
MHP İl Başkanı Erdal Baloğlu, CHP İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağ ve İYİ Parti İl Başkanı Bülent Altınışık mecliste ki partilerin temsilcileri olarak Kırıkkale’de birlik ve beraberlik örneği sergiliyorlar. Sürekli şehrin sosyal, siyasal ve kültürel hayatına katkı yapacak proje ve fikirlerle görevlerini en güzel şekilde yerine getiriyorlar. Gündeme ilişkin açıklamalarını hayranlıkla izliyorum. Mecliste grubu bulunmayan partilerin il başkanları da bu yapıya ellerinden geldikçe destek oluyorlar. İlçe başkanları da il başkanları ile olan güzel ilişkileri sayesinde teşkilatın başarısına destek veriyorlar.
İlçe belediye başkanlarına diyecek hiçbir sözüm yok. Hepsi maşallah arı gibi ilçeleri için çalışıyorlar. Tüm ilçelerimiz parmakla gösterilir hale geldiler.
Kırıkkale bürokrasisi zaten on numara çalışıyor. Vatandaşın işlerini en kısa sürede çözmeye gayret gösteren bürokrasinin temsilcileri, çalışmaları ile ilimizin refah seviyesini yükseltiyorlar. Sağlıktan milli eğitime, tarımdan emniyete kadar her alanda ülke genelinde en başarılı iller arasındayız hatta en başarılısıyız. İl genel falan süper çalışıyor. Köylerin tek bir eksiği yok. Hatta diğer şehirlerin köylerine göre fazlalıkları var.
Sivil toplum örgütlerinin her biri oturdukları koltuğun hakkını fazlasıyla veriyorlar. Hemen hemen hergün şehrin gelişimine ilişkin bir program, bir aktivite düzenlerken şehri yöneten siyasilerinde işlerini kolaylaştırıyorlar.
Üniversite yönetimi maşallah Kırıkkale Üniversitesini kısa sürede ülkenin en iyi 10 üniversite içerisine sokmayı başardı. Öğretim üyeleri şehirden ayrılmıyorlar. Üniversite-şehir birlikteliği ile kentte inanılmaz güzel çalışmalara tanık oluyoruz. Tıp fakültesi hastanesi branşlarında en iyi doktorlarla tüm Türkiye’den hasta kabul ediyor. Rektörümüze bu konuda teşekkür etmeliyiz.
Şehrimizin zenginleri ha bire istihdam yaratacak yatırımlar yapıyorlar. Toprak bırakmadılar üretim yapacak tesis açarak. Dışarıdan gelecek yatırımcıya yer kalmadı. Harıl harıl üretim yapıyorlar. Bazen birkaçı da diyorum ki market falan açsa. Hep üretim hep üretim nereye kadar. Al sat yapacak mağazalarına da ihtiyacı var bu şehrin. Birde biraz gayrimenkul falan alsalar. Paralarını hep yatırıma ekonomiye, istihdama harcamasalar. İleride lazım olur onlara da. İnşallah bunu eleştiri olarak algılayıp kızmazlar bana.
Tüm bunlar olunca ne oluyor; Kırıkkale Türkiye’nin en mutlu illerinin başında geliyor. Sokağa çıkın, siyasilerden, bürokratlardan, STK’lardan şikayet eden bulamazsınız. Çünkü şikayet edecekleri konu yok. Kırıkkale Halkı’nın çok şükür herşeyi var. Esnafı mutlu, işçisi mutlu, memuru mutlu, emeklisi süper, gençliği harika. İşsiz yok bu şehirde ya. Şehir yöneticileri her birinin derdini kendi dertleri gibi görüp çözdüler. Bizde basın olarak övmek zorundayız. Şehrin basını olarak da dört dörtlüğüz. Adaletli, iyiye iyi kötüye kötü diyen bir yapımız var. Bakmayın eleştirmediğimize eleştirecek bir konu bulamıyoruz şehirde. Böyle yöneticilere, iş insanlarına sahip olduğumuz için hergün şükretsek azdır. Allah onları başımızdan eksik etmesin…
Evet beni bilen bilir. Eleştiri yazıları yazarım genelde. Birde böyle deneyim dedim. Gerçek fikirlerimi yazınca eleştirdiklerim ve eleştirdiklerimin taraftarları tarafından kötü adam ilan ediliyorum. Menfaatçi, algıcı, taraflı, birilerinin sözüyle yazıyor oluyorum. Sevgili yöneticilerimiz ve yakınları bu defa yazımı beğenirler herhalde. Bir zahmet beğensinler de yani. Bizden istedikleri gazetecilik bu değil mi? Sıfır eleştiri, hep övgü ve alkış. Çok yaşa padişahım anlayışı. İşte onların istediği gibi bir yazı ve işte onların istediği bir köşe yazarı profili...
