ÖFKENİZİN ESİRİ OLMAYIN
Ne zaman televizyon kanallarına baksam şiddet içeren haberlerle karşılaşıyorum. Hafızalarımızdan hoş olmayan haberler silinmeden bir yenisi daha ekleniyor zihnimize.Bir hakim karısını öldürüp sonra intihar etmesi, bir baba çocuğu çok ağlıyor diye öldüresiye dövmesi, bir hastasına bakmadı diye doktoru dövüp öldürmeleri, trafikte yaşanan sözlü tartışmaların sonra taşlı, sopalı kavgaya dönüşmesi....
Biz sorunlarımızı iletişim kurarak çözemiyoruz! Her an her yerde bir öfke patlaması yaşıyoruz. Bu durum bir virüs gibi bulaşıcı bir hastalığa dönüşmektedir. Sokakta, evde, kafede, arabada her yerde bir öfke patlaması sorunu yaşıyoruz. Öfkemizi kontrol altında tutmayı beceremiyoruz. İnsanın bilincini kaybedip pişmanlık duyacağı şeyler yaşamasına neden olan bu durum ilerde telafisi olmayan sonuçlar doğurabilir. Ne demiş atalarımız; " Öfkeyle kalkan zararla oturur." Atalarımızın dediği sebebi ne olursa olsun öfkenin kendimize zarar verdiğini unutmayalım! Son zamanlarda artan öfke patlamasına sebep olan bir kaç neden olabilir. İki yıldır yaşadığımız pandeminin bunda payı büyük olduğunu düşünüyorum. İnsanlar dış dünyayla bağlantısını kopararak evlerinde kendilerini hapis ettiler. Dört duvar arasında kendilerini izole ederken psikolojilerini de olumsuz etkilediklerini söylemeliyim. Ardından pandimi sürecini atlattık derken her şeye gelen zamlar da insanı büsbütün sarstı. Pandemi nedeniyle ekonomik kriz dünyayı olumsuz etkilerken bu durum insanların yaşam standartlarını da olumsuz etkiledi. Hal böyle olunca insanların sinirleri de alt üst oldu.
Her an patlayacak bir el bombası gibi etrafa saldırmaya başladılar. Oysa biz hoşgörüyü, saygı, sevgiyi, başka milletlere göstermedik mi? Tarihimize dönecek olursak Çanakkale savaşında esir olan yabancı askerlere su veren, yaralarını saran Türk milletimiz değil mi? O halde bize neler oluyor! Sadece birey olarak değil toplum olarak öfke patlaması yaşıyoruz. Hepimizin ortak amacı bu öfkemizi kontrol altında tutmayı gerektiriyor. Öfkenizin esiri olmayın! Bunun için bir çok önlem alınabilir. Televizyon programcılar da reyting uğruna şiddet içeren dizilere yer vermemeli! İnternet kullanan çocuklarımıza şiddet içeren oyunlara izin verilmemeli hatta bu sitelerin erişimini engellemeliyiz. Çünkü biz bunları yapmazsak çocuklarımızın kötü davranışlar edinmesine yol açabilir. Zor dönemden geçtik milletçe. Pandemiyle nasıl mücadele ettiysek bir salgın hastalık gibi çoğalan bu öfke sorumuzunda üstesinden geleceğiz. O zaman sağlıklı, huzurlu, mutlu yarınlar yaşamak ümidiyle...
