Gerek yaşadığımız coğrafyada gerekse de dünya genelinde son zamanlarda ilginç gelişmeler yaşanıyor. Bundan birkaç ay önce söylense ‘hadi oradan’ denilecek gelişmeler bunlar. Dünya genelinde bir barış rüzgarları esiyor. Herkes birbiri ile barışıyor, anlaşıyor, tokalaşıyor, kucaklaşıyor. Asla yanyana gelmez dediklerimiz yapıyor bunları.
Amerika ile Çin ticaret savaşlarını bırakıp gümrük vergisinde anlaşıyor. Rusya ile Ukrayna yıllardır süren savaşa son noktayı koyup barış için biraraya geliyorlar. Hamas ile ABD hemde İsrail’den habersiz mutabakata varıyorlar. Hindistan-Pakistan arasında kısa süreli savaş şimdilik son buldu. Yıllarca terör örgütüne en sert tepkiyi gösteren MHP, bugün Terörsüz Türkiye programının en temel parçası haline geliyor. Devlet Bahçeli ile DEM’li yöneticiler arasında dostane söylemler dile getiriliyor. Tam bir barış havası var dünyada. Sonu ne olur şu an için kimse bilemez ama umarım bu barış kalıcı olur. Etkileri hemen piyasalara yansıdı. Borsa son bir buçuk ayın zirvesini gördü. Altın yükselişini durdurdu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu barış ortamı sayesinde yabancı yatırımcıların ülkeye geleceğini ifade ediyor. Bunlara inanmayan ‘ya bırak kardeşim altında mutlaka bir şey vardır’ diyenleri duyuyorum. Bunu söyleyenlerin endişelerini yok saymayarak, umarım onlar haklı çıkmaz, umarım bu barış söylemlerinin altında başka hesaplar olmaz diyorum.
Peki bu barış ortamından biz Kırıkkale olarak niye yararlanmayalım? Üstelik yukarıda saydığım örneklerde çok ciddi savaş sebepleri varken barışabildilerse, ortak bir noktada uzlaşabildilerse biz Kırıkkale’de neyi paylaşamıyoruz? Mesela; futbolda bir sezonu geride bıraktık. Sezon başı şampiyonluk umudu ile çıktığımız yolda 2. lige sadece 3 maç kala umutlarımızı seneye devrettik. Ortada bir başarı var mı? Sezon başına göre hayır diyebiliriz ama sezon ortasında ligde kalır mı tartışması yapılan bir ortamda takım az kalsın 2. lige çıkıyordu. Ben bunu başarı sayarım. Ligin ikinci yarısı takımın başına geçen Bülent Akan Hoca, kendisinin kurmadığı oyuncu grubundan bir takım oluşturdu. Takıma kazanma alışkanlığı getirdi. Sezon başı Bülent Hoca ile yola çıksaydık belki bugün 2. Lige hazırlık çalışmalarına başladıydık bile. Neyse inşallah bunu seneye başaracağız.
İnanıyorum çünkü sezon başında bir adam çıktı ve bütün yükü omuzuna aldı. Evet Adnan Duman’dan bahsediyorum. Başlarda yanlış mı yaptı evet yaptı. Kimi zaman hatalı davrandı mı evet davrandı. Ama ilk elin hatası olmaz derler ya hani. Her ne kadar takım üst lige çıkamadı diye özür dilese de mahcubum dese de takım 2. lige çıkamadı diye onun dilemesi gereken bir özür olması gereken bir mahcubiyet yoktu.
Yıllarca takım ekonomik olarak sıkıntı çekti. Her sene hem yönetimin hem şehrin üzerinde koca bir yüktü. Bağış kampanyaları düzenleniyordu. Adnan Duman tüm şehrin üzerinden bu yükü aldı. Kendi cebinden milyon dolarlar harcadı. Taraftarlara destek oldu. Takımı büyük organizasyonlarda konuşulur hale getirdi. Futbol üzerinden şehrin tanıtımını yaptı. Son haftalarda başarıda gelince ilin siyasetinden bürokrasisine iş dünyasından sivil toplum örgütüne futbolla alakası olmayan insanları bile tribünlere çekti. Kırıkkalespor’u gündeme soktu. Asıl hedefe varılamadıysa da geleceğe dair umut aşıladı. Bence bu noktadan bakarsak bizimde ona bir teşekkür borcumuz olmalı.
Sezon içerisinde zaman zaman kısır çekişmeler yaşandı. Bunda o suçlu bu hatalı diye geriye dönüp bakmanın bir anlamı yok. Son maçlarda yaşanan birliktelik, geçmişi bırakıp geleceğe umutla bakmamız gerektiğini anlatıyor bize. Tüm dünyada barış rüzgarları eserken aynı rüzgar bizim şehrimize neden gelmesin? Yeni bir sezona başlayacağız. Hatalarımızdan ders alıp 3 maç kala kaçırdığımız 2. Lig trenini bu sezon neden yakalamayalım. Herkesin üzerine düşen görevleri var. Duman mali yükü yine omuzluyor. Şehir yönetimi de bu defa son maçlarda değil ilk maçtan itibaren takıma tam destek vermeli. Sadece maç saatinde mi hayır. Öncesinde bu takımın tesise ihtiyacı var. Yöneticilerimiz bu sorunu bir an önce çözmeli. İyi futbolcu hem para hemde konfor ister. Biri eksik olunca size şampiyonluk getirecek futbolcuyu getiremezsiniz. Bizde para var ama konfor yok. Derme çatma bir binada yaşam olmaz. Hergün Keskin’e gidip antreman yapılmaz. Güçlü bir takım istiyorsak, Duman ve Bülent Hoca’nın (umarım yeni sezonda bizimle devam eder) elini güçlendirmeliyiz. Tesis noktasında gereken destek verilmeli. Kırgınlıkları küskünlükleri bir kenara bırakıp sezon başlamadan bu sorun çözülmeli. Asla el sıkışacağına inanmadığımız insanlar el sıkışırken, ortak menfaatimiz ortak değerimiz Kırıkkalespor için bizde el sıkışmalıyız. Bu defa geç kalmayalım. Başarıya herkesi ortak edelim. Kırıkkale bunu hakediyor. Ben şampiyonluğu Adnan Duman kadar Mustafa Kaplan’ında, Halil Öztürk’ünde, Ahmet Önal’ında istediğini biliyorum.
Onların da üzerlerine düşecek görevi yerine getireceklerine inanıyor ve güveniyorum.
#
Kirikkalekusu.com
info@kirikkalekusu.com
2147483647
2147483647